Orbita tümörü, gözün etrafında bulunan kemik yapıları ve yumuşak dokuları çevreleyen bölge olan “orbita”da meydana gelen tümörlere verilen genel isimdir. Orbita, göz küresini, göz kaslarını, kan damarlarını ve sinirleri içeren göz çevresi kemik yapısını içerir. Orbita tümörleri, bu bölgede gelişen iyi huylu (benign) veya kötü huylu (malign) olabilen anormal hücrelerden kaynaklanır.

Orbita tümörleri farklı tiplere ve kökenlere sahip olabilir. Bazı yaygın orbita tümörü tipleri şunlardır:

  1. Hemangioma: Kan damarlarından kaynaklanan iyi huylu bir tümör türüdür.
  2. Meningioma: Beyin zarından (meninksler) köken alan iyi huylu bir tümördür.
  3. Optik sinir gliyomu: Optik sinirden köken alan iyi huylu bir tümördür.
  4. Retinoblastoma: Retina hücrelerinden kaynaklanan genellikle çocukluk döneminde ortaya çıkan kötü huylu bir tümördür.
  5. Lenfoma: Lenf hücrelerinden kaynaklanan malign bir tümör olabilir.

Orbita Tümörü Belirtileri Nelerdir?

Orbita tümörü, göz çevresindeki bölgede gelişen tümöral oluşumlardır. Bu tür tümörler belirli semptomlara neden olabilir. Aşağıda, orbita tümörünün olası belirtilerini bulabilirsiniz:

  1. Göz çevresinde şişlik: Göz çukurunda veya göz kapaklarında fark edilebilir şişlikler olabilir.
  2. Görme değişiklikleri: Orbita tümörleri, göz sinirleri ve optik sinir üzerinde baskıya neden olarak görme kaybına yol açabilir. Görme bulanıklığı, çift görme veya görsel alan kaybı gibi sorunlar yaşanabilir.
  3. Gözde ağrı veya baskı hissi: Göz çevresinde veya göz çukurunda ağrı, rahatsızlık veya basınç hissedilebilir.
  4. Göz hareketlerinde kısıtlama: Göz tümörleri, göz kaslarına baskı yaparak göz hareketlerini sınırlayabilir ve bu da gözlerin normal şekilde hareket etmesini engelleyebilir.
  5. Göz kapağında sarkma (ptozis): Göz kapağı kaslarında etkilenmeye bağlı olarak bir veya her iki gözde düşük göz kapağı görülebilir.
  6. Gözde renk değişiklikleri: Tümörün tipine bağlı olarak gözün beyaz kısmında (sklera) veya irisinde renk değişiklikleri meydana gelebilir.
  7. Proptozis (göz küresinin ileri doğru çıkması): Orbita tümörleri, göz küresinin normalden daha ileri doğru çıkmasına neden olabilir.
  8. Gözde kanama: Orbita tümörlerinin etkisiyle gözde kan damarlarından kaynaklanan kanamalar oluşabilir.
  9. Gözde dışa çıkıklık: Tümörün göz küresini öne doğru itmesi sonucu oluşur.

Bu belirtiler, orbita tümörlerinin olası semptomlarıdır ancak tek başına kesin bir tanı koymak için yeterli değildir. Bu belirtilerle karşılaşırsanız, bir göz doktoruna başvurmanız ve daha detaylı bir değerlendirme yapılması için uzmana danışmanız önemlidir. Erken teşhis, tedavi seçenekleri ve prognoz açısından oldukça önemlidir.

Orbita Tümörlerinde Tanı Nasıl Koyulur?

Orbita tümörlerinin tanısı, belirtiler, fizik muayene, görüntüleme yöntemleri ve biyopsi gibi çeşitli adımların kombinasyonuyla konulur. Tanı süreci aşağıdaki adımlardan oluşabilir:

  1. Hasta öyküsü ve fizik muayene: Doktor, hastanın belirtilerini ve sağlık geçmişini değerlendirecek ve göz çevresindeki şişlikler, renk değişiklikleri, göz hareketlerinde kısıtlama ve diğer belirtileri inceleyecektir.
  2. Görüntüleme yöntemleri:

   – Manyetik rezonans görüntüleme (MRG): Orbita bölgesindeki yapıları detaylı bir şekilde görmek için kullanılır. Tümörlerin boyutu, konumu ve yayılımı hakkında bilgi sağlar.

   – Bilgisayarlı tomografi (BT): Göz çevresindeki kemik yapıları ve yumuşak dokuları incelemek için kullanılır. Tümörlerin kemik yapılarına etkisi değerlendirilebilir.

   – Ultrasonografi: Göz çevresindeki yumuşak dokuların, sıvı birikimlerinin veya kistlerin değerlendirilmesinde yardımcı olabilir.

  1. Biyopsi: Görüntüleme sonuçlarına dayanarak, şüpheli bir tümör varsa doktor, bir doku örneği almak için bir biyopsi yapabilir. Biyopsi, tümörün doğasını belirlemek ve iyi huylu veya kötü huylu olduğunu teyit etmek için laboratuvar incelemesine gönderilir.
  2. Kan testleri: Kan testleri, bazı tümörlerin belirli belirteçlerini tespit etmek için kullanılabilir ve tümörlerin kökenini veya olası diğer etkileri hakkında bilgi sağlayabilir.
  3. Göz muayenesi ve görme testleri: Göz tümörünün göz üzerindeki etkisini değerlendirmek ve görme yeteneğini ölçmek için yapılan testlerdir.
  4. Histopatolojik inceleme: Biyopsi örneği, patologlar tarafından mikroskop altında incelenir. Bu inceleme, tümörün hücresel özelliklerini ve yapısını değerlendirir ve tümörün tipini belirler (örneğin, lenfoma, meningioma, vb.).

Bu adımlar, orbita tümörlerinin doğru bir şekilde teşhis edilmesine ve uygun tedavi planının oluşturulmasına yardımcı olur. Tanı, tümörün tipine, boyutuna, yayılımına ve hastanın genel sağlık durumuna göre tedavi seçeneklerini belirlemek açısından önemlidir.

Orbita Tümörleri Nasıl Tedavi Edilir?

Orbita tümörleri, tümörün türü, boyutu, yayılımı, hastanın genel sağlık durumu ve diğer faktörlere bağlı olarak farklı tedavi yöntemleri gerektirebilir. Tedavi planı, multidisipliner bir yaklaşımla, oftalmologlar, radyasyon onkologları, nörologlar ve diğer uzmanların işbirliği içinde belirlenir. Orbita tümörlerinin tedavi yöntemleri aşağıda sıralanmıştır:

  1. Cerrahi Müdahale: Cerrahi müdahale, tümörün tamamen çıkarılması ve sağlıklı doku bırakılması amacıyla kullanılabilir. Cerrahi, genellikle kafatasından göz yuvasının üst duvarına ulaşılıp bunun da açılması suretiyle tümöre ulaşılarak gerçekleştirilir. Ancak tümörün yerleşim yeri, büyüklüğü ve natürü gibi faktörler göz önüne alınarak farklı cerrahi yöntemler de uygulanmakdarır.
  1. Orbitotomi: Orbita bölgesine yapılan kesilerle tümörün çıkarılmasını sağlayan bir cerrahi tekniktir. Bu prosedürde, göz çevresindeki kemik yapıları kesmek suretiyle tümöre ulaşılır ve tümör alınır. Orbitotomi, tümörün büyüklüğüne ve yerleşim yerine bağlı olarak farklı varyasyonlara sahip olabilir.
  2. Endoskopik cerrahi: Endoskopik yöntemler, küçük kesi ve kamera kullanarak tümöre erişimi sağlar. Bu yöntem, minimal invaziv bir şekilde tümörü çıkarmayı veya eritmeyi hedefler. Endoskopik cerrahi, iyileşme sürecini kısaltabilir ve hastanın iyileşme sürecini rahatlatmaya yardımcı olabilir.
  3. Orbita eksenterasyonu: Kötü huylu orbita tümörlerinin yayıldığı ve çevre dokuları etkilediği durumlarda uygulanır. Bu yöntemde, göz, göz kasları ve göz çevresindeki dokular tamamen çıkarılır.
  4. Radyo cerrahi: Radyo cerrahi, yüksek dozda ışınlar kullanarak tümörün hedeflenen bölgelerini yok etmeyi amaçlar. Bu yöntemde, kesiler kullanmadan tümöre ulaşmak mümkün olabilir.

Cerrahi tedavinin başarısı, tümörün türüne ve evresine bağlı olarak farklılık gösterir. Aynı zamanda, cerrahi sonrası görme ve gözün işlevini koruma çabaları da tedavi sürecinde önemlidir. Bu nedenle, orbita tümörlerinin tedavi planı, hastanın özgün durumuna göre bireyselleştirilir ve tedavi ekibi tarafından dikkatle planlanır. Uzman bir cerrahın rehberliğinde, uygun cerrahi yöntemi ve tedavi süreci belirlenir.

  1. Radyoterapi: Radyoterapi, yüksek enerjili ışınların kullanılmasıyla tümör hücrelerinin yok edilmesini hedefler. Küçük tümörler için cerrahi riskliyse veya cerrahi sonrası tümör tekrar edebilirse, radyoterapi kullanılabilir. Harici radyoterapi ve/veya brakiterapi (implante edilebilir radyoaktif kaynakların kullanımı) uygulanabilir.
  2. Kemoterapi: Bazı tümörler için kemoterapi kullanılabilir. Kemoterapi, tümör hücrelerini öldürmek veya büyümelerini yavaşlatmak için ilaçların kullanılmasıdır. Kemoterapi genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılır.
  3. İmmünoterapi: İmmünoterapi, bağışıklık sistemini tümör hücrelerini tanımak ve saldırmak için uyaracak şekilde güçlendiren ilaçların kullanılmasıdır. Bazı tümör tipleri için immünoterapi tedavisi kullanılmaktadır.
  4. Göz kapağı cerrahisi ve rekonstrüksiyon: Tümörün göz kapağı üzerinde olumsuz etkisi varsa, cerrahi müdahale ile kapağı düzeltmek ve rekonstrüksiyon yapmak gerekebilir.

Tedavi seçimi, tümörün tipine ve evresine bağlı olarak farklılaşabilir. Ayrıca, tedavi planı sırasında hastanın yaşam kalitesini koruma ve göz sağlığını iyileştirme hedefi gözetilmelidir. Erken teşhis, tedavi başarısını artırabilir ve komplikasyonların önlenmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle, orbita tümörlerinden şüphelenildiğinde bir göz doktoruna veya uzmana başvurulması önemlidir.