Kordoma, nadir görülen yavaş büyüyen bir tümör türüdür ve genellikle omurgalarda gelişir. Kordomalar, germinatif hücrelerin kalıntılarından kaynaklanır ve sıklıkla omurilik kordonunun temel yapısını oluşturan notokord adı verilen bir yapıdan türetilir. Kordomalar, genellikle yavaş büyüyen ve belirgin belirti veya semptomlara neden olmayan tümörlerdir. Bu nedenle, kordomalar sıklıkla uzun süre fark edilmeden kalabilir ve büyümeye devam edebilir. Ancak büyümeleri, çevre dokulara ve yapılarına baskı yaparak belirli semptomlara yol açabilirler.

Kordoma en sık omurilik kordonunda (vertebral kordoma) ve koksiks bölgesinde (sakrokoksigeal kordoma) görülür. Bu bölgeler, notokord adı verilen bir yapıdan türeyen kordomaların sıklıkla oluştuğu ana bölgelerdir.

  1. Omurilik Kordonu Kordomaları (Vertebral Kordoma):

Omurilik kordonu kordomaları, omurganın farklı bölgelerinde gelişebilir ve omurilik ve sinir köklerine baskı yaparak belirli semptomlara neden olabilir. Bu tür kordomalar, özellikle kafatasının tabanında (kraniovertebral kordoma) ve bel omurgasında (sakral kordoma) görülür.

  1. Koksiks Kordomaları (Sakrokoksigeal Kordoma):

Sakrokoksigeal kordomalar, koksiks (kuyruk sokumu) bölgesinde gelişen tümörlerdir. Koksiks, insan vücudunun alt kısmında bulunan küçük üç ila beş omurdan oluşan bölgedir. Sakrokoksigeal kordomalar genellikle yavaş büyüyen tümörlerdir ve uzun süre belirti vermeden kalabilirler. Ancak büyümeleri, koksiks bölgesinde şişlik ve hassasiyet gibi semptomlara yol açabilir.

Kordomalar nadir görülen tümörlerdir ve genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkarlar. Bu tür tümörlerin genellikle genç erişkinler veya orta yaşlı yetişkinlerde görüldüğü bilinmektedir. Her ne kadar nadir olsalar da, kordomaların belirgin semptomlara ve tedavi gerektiren durumlara yol açabileceği unutulmamalıdır.

Kordomaların belirtileri nelerdir?

Kordomaların semptomları ve bulguları, tümörün konumuna ve büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Omurilik kordonda bulunan kordomalar, omurilik ve sinir köklerini sıkıştırarak bel ağrısı, bacak ağrısı, bacak güçsüzlüğü ve mesane ve bağırsak kontrolünde sorunlara neden olabilir. Koksiks bölgesindeki kordomalar ise kuyruk sokumu bölgesinde şişlik ve hassasiyete neden olabilir.

Kordomalarda tanı nasıl koyulur?

Kordoma tanısı, görüntüleme yöntemleri (örn. manyetik rezonans görüntüleme – MRG veya bilgisayarlı tomografi – BT) ve doku biyopsisinden elde edilen örneklerin patolojik incelemesi ile konulur.

Kordomalar Nasıl Tedavi Edilir?

Kordomalar, cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi gibi tedavi yöntemleri ile tedavi edilebilir. Tedavi, tümörün boyutuna, konumuna ve genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Kordomaların tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım önemlidir ve cerrahlar, radyasyon onkologları ve diğer uzmanlar arasında işbirliği yapılır. Erken teşhis ve tedavi, kordomaların prognozunu ve hastanın yaşam kalitesini iyileştirebilir.

Kordoma tedavisinde cerrahi yöntemler, tümörün yerleşim yerine, boyutuna, yaygınlığına ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Kordomalar nadir ve agresif tümörler olduğu için, cerrahi müdahale genellikle tedavi planının önemli bir bileşenidir. Kordoma cerrahisinde sıkça kullanılan bazı yöntemler şunlardır:

  1. Tümör Rezeksiyonu: Kordoma tedavisinde en temel cerrahi yöntem tümörün çıkarılmasıdır. Ameliyat sırasında, tümör ve çevresindeki etkilenmiş doku mümkün olduğunca eksiksiz olarak çıkarılır. Bu, tümörün tekrar büyüme olasılığını azaltmaya ve semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak, tümörün bazı bölgelerdeki sinirler ve damarlarla ilişkili olması nedeniyle tamamen çıkarılması mümkün olmayabilir.
  2. Radyoterapi Kullanımı: Kordoma tedavisinde cerrahi müdahale genellikle radyoterapi ile birleştirilir. Radyoterapi, ameliyat öncesi veya sonrasında uygulanabilir. Radyasyon, tümör hücrelerini yok ederek ve tümörün büyümesini kontrol altında tutarak cerrahi sonrası olası kalıntı tümörleri ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.
  3. İntraoperatif Radyoterapi (IORT): Bazı durumlarda, cerrahi müdahale sırasında tümör yatağına doğrudan radyoterapi uygulanabilir. İntraoperatif radyoterapi, ameliyat esnasında radyasyon dozunu tümörün olduğu alana yoğunlaştırarak tümör hücrelerini etkili bir şekilde hedeflemeyi sağlar.
  4. İmplant Radyoterapisi: Kordoma cerrahisi sırasında, tümör bölgesine kalıcı bir radyasyon kaynağı (brakiterapi) yerleştirilebilir. Bu yöntem, tümör dokusunu direkt olarak hedefleyerek tedavi etmek için kullanılır.

Kordoma cerrahisi karmaşık ve zorlu olabilir, çünkü tümörlerin çevredeki önemli yapılarla yakın ilişkisi vardır ve tümörlerin çıkarılması sırasında komplikasyon riski vardır. Cerrahi müdahaleyi yönetecek olan cerrah, bu alanda uzmanlaşmış bir nöroşirurji, ortopedi veya genel cerrah olmalıdır. Kordoma cerrahisi sonrası hastaların düzenli takip edilmesi önemlidir. Tedavi sonrası izlemde, tümörün nüks etme olasılığı göz önünde bulundurularak düzenli görüntüleme ve kontroller yapılır. Hastanın semptomları ve tedavi sonuçları yakından izlenir ve gerektiğinde tedavi planı ayarlanır.