Erişkin Skolyozu,  yetişkinlik döneminde ortaya çıkan skolyoz adı verilen omurga eğriliği durumudur. Skolyoz, omurganın sağa veya sola doğru yan eğrilmesiyle karakterize olan bir durumdur. Normalde omurga düz bir çizgi boyunca hafifçe eğrilidir, ancak skolyoz durumunda omurga yanlara doğru anormal bir şekilde eğrilir. Ergenlik dönemindeki skolyoz, hızlı büyüme döneminde omurganın anormal bir şekilde eğrilmesiyle oluşurken, erişkin skolyozu yaşlanma sürecine bağlı olarak omurgadaki normal dejeneratif değişiklikler ve yaşlanma nedeniyle ortaya çıkar.

Erişkin skolyozunun nedenleri şunlar olabilir:

  1. Ergenlik Döneminden Kalan Skolyoz: Ergenlik dönemindeki skolyoz, yetişkinlikte ilerleyebilir veya semptomlar devam edebilir.
  2. Spinal Dejenerasyon: Omurgadaki yaşlanma ve dejeneratif değişiklikler, omurganın eğrilmesine ve skolyozun ortaya çıkmasına neden olabilir.
  3. Travma: Omurga yaralanmaları veya travmaları, omurgada anormal eğriliklere neden olabilir.
  4. Romatoid Artrit: Bu iltihabi bir hastalık, omurga eklemlerine zarar vererek skolyoza yol açabilir.

Erişkin skolyozu genellikle semptomsuz olabilir veya hafif semptomlarla seyredebilir. Ancak, eğrilik ilerledikçe ve şiddetlendikçe ağrı, sırtta şekil bozuklukları, hareket kısıtlılığı ve omurga sinirlerine veya organlara baskıya bağlı belirtiler ortaya çıkabilir. Tedavi ihtiyacı, eğrilik derecesi, semptomların şiddeti ve hastanın yaşam kalitesini etkileme derecesine bağlı olarak belirlenir.

Erişkin Skolyozu Belirtileri Nelerdir?

Erişkin skolyozu, omurganın yan eğriliklerine yol açar ve belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Bu belirtiler, eğrilik derecesine, eğrilik tipine ve omurganın hangi bölgelerini etkilediğine bağlı olarak farklılık gösterebilir. Erişkin skolyozunun belirtileri şunlar olabilir:

  1. Omuzlar: Omuzların farklı yükseklikte olması veya bir omuzun diğerine göre daha yüksek veya düşük olması.
  2. Göğüs Kafesi: Göğüs kafesinde asimetrik görünüm, bir tarafın diğerinden daha çıkıntılı veya düz olması.
  3. Bel ve Kalça Asimetrisi: Bel veya kalçada eşitsizlik veya asimetri.
  4. Omurga Eğriliğ: Omurga üzerinde belirgin bir tümsek (kambur) olması. Eğrilik sağa veya sola doğru S veya C şeklinde olabilir.
  5. Duruş Bozuklukları: Skolyozlu kişilerde duruş bozuklukları görülebilir. Öne eğilme veya yana eğilme gibi duruş bozuklukları sık görülebilir.
  6. Giysilerin Durumu: Skolyozu olan kişilerin giysileri, omuzlardaki eşitsizlik veya göğüs kafesindeki asimetri nedeniyle düzgün oturmuyor olabilir.
  7. Omurgada Hareket Kısıtlılığı : Skolyozlu kişilerin omurga esnekliği azalmış olabilir. Bu, kişinin belirli hareketleri yapmakta zorlanmasına veya sınırlı olmasına neden olabilir.

    Skolyoz belirtileri çocuklarda ve ergenlerde genellikle büyüme hızı hızlandığında veya hızlı bir büyüme döneminde daha belirgin hale gelir.

                 Skolyozun erken dönemlerde tespit edilmesi ve uygun tedavi seçeneklerinin belirlenmesi için düzenli sağlık kontrolleri ve muayeneler önemlidir. Eğer çocuğunuzda veya kendinizde skolyoz belirtileri fark ediyorsanız, bir doktora başvurmanız ve detaylı bir değerlendirme yapılması önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, skolyozun ilerlemesini önlemeye veya kontrol altında tutmaya yardımcı olabilir ve böylece hastanın yaşam kalitesini artırabilir.

Erişkin Skolyozu Tanısı Nasıl Koyulur?

Erişkin skolyozunun tanısı, bir nöroloji uzmanı veya ortopedi uzmanı tarafından fiziksel muayene, radyolojik görüntüleme ve hastanın semptomlarının ve tıbbi geçmişinin değerlendirilmesi ile konulur. Tanı süreci aşağıdaki adımları içerebilir:

  1. Hastane Geçmişi ve Semptomların Değerlendirilmesi: Hastanın sağlık geçmişi ve mevcut semptomları dikkatlice değerlendirilir. Ağrı, hareket kısıtlılığı, postür bozuklukları, güçsüzlük veya diğer belirtiler belirlenmeye çalışılır.
  2. Fiziksel Muayene: Doktor, hastanın sırtını, omuzlarını, belini ve diğer ilgili bölgeleri muayene eder. Omurga, asimetri, omuz hizalanması ve belirtiler gibi dikkate alınması gereken belirtiler incelenir.
  3. Radyolojik Görüntüleme: Erişkin skolyozunun kesin tanısı için röntgen, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları kullanılabilir. Radyolojik görüntüleme, omurgadaki eğrilikleri ve deformiteleri daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirmeye yardımcı olur.
  1. Skolyometri Ölçümleri: Omurganın eğrilik derecesini değerlendirmek için skoliyometri adı verilen özel bir alet kullanılabilir. Bu alet, omurgadaki eğrilik açısını ölçer.
  2. Geçmiş Tarama: Bazı durumlarda, ergenlik döneminde ortaya çıkan skolyozun erişkin dönemde nasıl ilerlediğini anlamak için hastanın ergenlik dönemi tarama sonuçları da dikkate alınabilir.

Erişkin skolyozunun kesin tanısı, hastanın tıbbi geçmişi, semptomları ve radyolojik bulgularının birleştirilmesiyle konulur. Tanı, erken teşhis ve uygun tedavi planlaması açısından önemlidir. Tedavi ihtiyacı, eğrilik derecesi, semptomların şiddeti ve hastanın yaşam kalitesini etkileme derecesine bağlı olarak belirlenir.

Erişkin Skolyozu Nasıl Tedavi Edilir?

Erişkin skolyozu tedavisi, hastanın semptomlarına, eğrilik derecesine ve yaşam kalitesine bağlı olarak kişiye özel olarak planlanır. Tedavi genellikle semptomların yönetilmesini ve yaşam kalitesinin artırılmasını hedefler. Erişkin skolyozunun tedavi yöntemleri şunları içerebilir:

  1. Fizik Tedavi ve Egzersiz: Fizyoterapi, omurga kaslarının güçlendirilmesi, esnekliğin artırılması ve postürün düzeltilmesi için uygun egzersizlerin yapılmasını içerir. Fizik tedavi ve egzersizler, omurganın stabilitesini artırabilir ve ağrıyı azaltabilir.
  2. Ağrı Yönetimi: Erişkin skolyozunda sırt ve bel ağrısı yaygın bir sorundur. Ağrıyı azaltmak için ağrı kesiciler, nonsteroidal anti-inflamatuar ilaçlar (NSAID’ler) veya kas gevşeticiler reçete edilebilir.
  3. Omurga Korsesi: Belirli durumlarda, hastaların omurga korsesi kullanmaları önerilebilir. Korse, omurganın doğal hizalanmasını desteklemeye ve ağrıyı azaltmaya yardımcı olabilir.
  1. Cerrahi Müdahale: Eğer eğrilik derecesi ciddi ve semptomlar diğer tedavilere yanıt vermiyorsa veya ilerlemeye devam ediyorsa, cerrahi müdahale düşünülebilir. Cerrahi tedavide, omurganın düzeltilmesi ve stabilizasyonu için çeşitli teknikler kullanılabilir. Erişkin skolyozunda uygulanan cerrahi tedavi yöntemleri, omurganın eğrilik derecesine, semptomların şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Cerrahi tedavi, genellikle eğrilik derecesi ciddi ve semptomlar diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermiyorsa veya ilerlemeye devam ediyorsa düşünülür. Erişkin skolyozunda uygulanan bazı cerrahi tedavi yöntemleri şunlardır:
  2. Omurga Stablizasyon ve Füzyonu: Omurga füzyonu, omurga kemiklerinin (vertebra) birleştirilmesi ve sabitlenmesini içeren bir cerrahi işlemdir. Cerrahi sırasında, eğriliğin bulunduğu bölgeye metal implantlar (vida, çubuk, plaka) yerleştirilir ve omurga kemikleri birbirine kaynatılır. Bu yöntem, omurganın düzeltilmesine ve stabilize edilmesine yardımcı olur.
  1. Omurga Osteotomisi: Bu yöntemde, omurga kemiklerinde kontrollü kesiler yapılır ve omurganın eğriliği düzeltilir. Omurga osteotomisi, ciddi eğriliği olan hastalarda omurganın daha iyi hizalanmasına yardımcı olabilir.
  2. Posterior veya Anterior Cerrahi: Cerrahi müdahale, hastanın omurga eğriliğinin bulunduğu arkadan (posterior) veya önden (anterior) yaklaşım ile yapılabilir. Cerrahi planlama, eğrilik türüne ve hastanın durumuna bağlı olarak belirlenir.

Cerrahi tedavi, riskleri ve faydaları dikkatlice değerlendirilmelidir. Cerrahi sonrası rehabilitasyon ve iyileşme süreci, hastanın omurganın stabilizasyonu ve gücünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak amacıyla önemlidir. Erişkin skolyozunda cerrahi müdahale planlanması, hastanın yaş, sağlık durumu ve yaşam kalitesini etkileme düzeyi göz önünde bulundurularak bir nöroşirurji uzmanı veya ortopedi uzmanı tarafından yapılmalıdır. Her hasta için cerrahi planlama bireysel olarak belirlenir ve hastanın iyileşme süreci düzenli olarak takip edilir.

  1. Cerrahi Sonrası Rehabilitasyon: Cerrahi tedavi uygulanan hastaların iyileşme süreci önemlidir. Cerrahi sonrası rehabilitasyon programı, hastanın günlük aktivitelerine dönmesine ve omurganın sağlamlaşmasına yardımcı olabilir.

Erişkin skolyozunun tedavisinde, hastanın yaş, sağlık durumu, semptomların şiddeti ve eğrilik derecesi gibi birçok faktör dikkate alınmalıdır. Tedavi, hastanın ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmelidir. Tedavi planlanmasında bir nöroloji uzmanı veya ortopedi uzmanıyla işbirliği yapmak önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi, semptomların kontrol altına alınmasında ve yaşam kalitesinin artırılmasında önemli bir rol oynar.

Erişkin Skolyoz Ameliyatları Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?

Erişkin skolyoz ameliyatları sonrasında hastaların iyileşme süreci ve tedavi sonrası bakımı oldukça önemlidir. Ameliyat sonrası dönemde, hastaların komplikasyonları önlemek ve sağlıklı bir iyileşme sağlamak için dikkat etmeleri gereken bazı önemli konular şunlardır:

  1. Ameliyat Sonrası İzlem: Ameliyat sonrası dönemde hastaların düzenli kontroller için doktorlarıyla iletişim halinde olmaları önemlidir. Takip ziyaretleri, ameliyat sonrası iyileşme sürecinin değerlendirilmesine ve herhangi bir olası komplikasyonun erken tanınmasına yardımcı olur.
  2. Ağrı Yönetimi: Ameliyat sonrası dönemde ağrı yaygın bir sorundur. Doktorun yönlendirmesi doğrultusunda ağrı kesiciler kullanılmalı ve ağrının düzgün yönetilmesi sağlanmalıdır.
  3. Fiziksel Aktivite: Cerrahi sonrası dönemde hastaların fiziksel aktivitelerini doktorlarına danışarak dereceli olarak artırmaları önemlidir. Cerrahi sonrası rehabilitasyon programı, hastaların omurgalarının güçlenmesine ve hareket kabiliyetlerinin artmasına yardımcı olur.
  4. Yara Bakımı: Cerrahi kesinin enfeksiyon riskini azaltmak için yara bakımı önemlidir. Doktorun yönlendirmesi doğrultusunda yara temizliği ve pansuman düzenli olarak yapılmalıdır.
  5. Dikkatli Hareket Etme: Ameliyat sonrası dönemde, aşırı hareketlerden kaçınılmalı ve doktorun belirttiği şekilde doğru pozisyonlarda oturulmalı ve yatılmalıdır.
  6. Beslenme ve Hidrasyon: Sağlıklı beslenme ve yeterli sıvı alımı, iyileşme sürecini desteklemeye yardımcı olur.
  7. Sigara ve Alkol: Sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek, iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Cerrahi sonrası dönemde sigara içmekten kaçınılmalı ve alkol tüketimi sınırlanmalıdır.
  8. Doktor Talimatlarına Uygunluk: Cerrahi sonrası dönemde doktorun verdiği talimatlara tam olarak uyulmalıdır. İlaçları düzenli olarak almak ve doktorun önerilerini takip etmek önemlidir.

Cerrahi sonrası dönemdeki iyileşme süreci, hastanın sağlığı, ameliyatın başarısı ve hastanın uyumuna bağlı olarak değişebilir. Ameliyat sonrası dönemde herhangi bir sorun veya endişe olduğunda, doktora danışmak önemlidir. Doktorun yönlendirmelerine uyumlu bir şekilde tedavi sonrası bakım sağlamak, hastaların daha iyi bir iyileşme süreci geçirmesine ve sağlıklı bir yaşam tarzına dönmesine yardımcı olacaktır.