Çocukluk çağı skolyozu, çocukların büyüme ve gelişme döneminde omurganın yana doğru eğriliği olarak tanımlanan bir durumdur. Skolyoz, omurganın normal düz çizgisinden sapması ve yanlara doğru eğrilmesi durumunu ifade eder. Çocukluk çağı skolyozu, genellikle 10 yaşından önce başlayan ve omurga gelişiminin hızlı olduğu dönemlerde ortaya çıkabilir. Bu tür skolyozun sebepleri genellikle bilinmemektedir ve büyük bir çoğunluğu nedeni açıklanamayan (idiyopatik) olarak sınıflandırılır. Ancak bazı durumlarda, çocukluk çağı skolyozu belirli nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Çocukluk çağı skolyozunun olası nedenleri şunlardır:

  1. İdiyopatik Skolyoz: İdiyopatik skolyoz, nedeni açıklanamayan en yaygın skolyoz türüdür ve çocukluk çağı skolyozunun büyük bir çoğunluğunu oluşturur. Bu tür skolyozda omurganın yana doğru eğriliği belirgindir ancak nedeni tam olarak bilinmez.
  2. Nöromüsküler Nedenler: Bazı nöromüsküler hastalıklar, omurgayı çevreleyen kasların zayıflığına veya dengesizliğine neden olarak skolyoza yol açabilir. Örneğin, serebral palsi, omurilik yaralanmaları veya kas distrofisi gibi nöromüsküler bozukluklar çocukluk çağı skolyozuna katkıda bulunabilir.
  1. Doğumsal Anomaliler: Doğuştan gelen omurga anomalileri, omurgada yapısal sorunlara yol açarak skolyoza neden olabilir. Omurganın normal gelişimi sırasında meydana gelen anormallikler, skolyozun erken dönemde ortaya çıkmasına neden olabilir.
  2. Romatolojik Nedenler: Bazı romatolojik hastalıklar, eklem ve omurga eklemlerinin etkilenmesiyle skolyoza yol açabilir. Romatoid artrit gibi bazı romatolojik durumlar çocukluk çağı skolyozuna katkıda bulunabilir.
  3. Sendromlar: Bazı genetik sendromlar, skolyoza yatkınlığı artırabilir. Örneğin, Marfan sendromu, Ehlers-Danlos sendromu gibi bazı sendromlar skolyozla ilişkilendirilebilir.

Çocukluk çağı skolyozunun nedenleri farklı olabilir ve her bir vakada ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Çocukluk çağı skolyozu, genellikle aileler tarafından fark edilebilir. Çocuğun omurgasında asimetri, yana doğru eğrilik, omuzlar veya kalçalar arasında yükseklik farkı gibi belirtiler görülebilir. Skolyozun erken teşhisi ve tedavisi önemlidir, çünkü büyüme dönemindeki omurganın hızlı değişimi nedeniyle skolyozun ilerlemesi durumunda omurga şekli daha da bozulabilir.

Çocukluk Çağı Skolyozunun Belirtileri Nelerdir?

Çocukluk çağı skolyozunun belirtileri, çocukların omurgalarında ortaya çıkan yana doğru eğrilik nedeniyle fark edilebilir. Bu belirtiler, çocukların büyüme döneminde görülmeye başlayabilir ve genellikle şunlar olabilir:

  1. Omuz ve Kalça Asimetrisi: Skolyoz, omurganın yana doğru eğrildiği için omuzlar veya kalçalar arasında farklılık veya yükseklik farkı görülebilir. Bir omuz diğerinden daha yüksek veya bir kalça diğerinden daha dışa doğru çıkık olabilir.
  2. Başın Yana Eğilmesi: Çocukluk çağı skolyozunda, başın bir yana doğru eğildiği veya yükseklik farkı nedeniyle başın eğik görünebildiği gözlemlenebilir.
  3. Belirgin Omurga Eğriliği: Omurga yana doğru eğildiğinde, skolyozun belirgin bir şekilde görülmesi mümkündür. Omurga çevresinde belirgin bir S veya C şeklinde eğrilik olabilir.
  4. Göğüs Duvarında Deformite: Skolyoz, göğüs duvarında da değişikliklere neden olabilir. Göğüs kafesi bir yana doğru çıkık veya içe doğru çökük görünebilir.
  5. Omurga Esnekliğinde Azalma: Skolyozu olan çocuklarda omurga esnekliğinde azalma olabilir. Bu, çocuğun büküldüğünde veya eğildiğinde omurganın normalden daha az hareket ettiği anlamına gelir.
  6. Ağrı ve Rahatsızlık: Skolyoz, omurgada yapısal değişikliklere neden olabileceği için çocuklarda sırt veya bel ağrısı, özellikle uzun süre ayakta durma veya oturma sonrasında ortaya çıkabilir.
  7. Hareket ve Duruş Bozuklukları: Skolyozlu çocuklar, hareket ve duruşlarında farklılıklar gösterebilir. Örneğin, yürürken bir tarafı daha fazla zorlayabilir veya dengesi etkilenebilir.

Eğer çocuklarda yukarıda belirtilen belirtilerden bir veya daha fazlası fark edilirse, bir doktora başvurmak önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, skolyozun ilerlemesini durdurabilir ve çocuğun omurgasının daha iyi bir şekilde büyümesine yardımcı olabilir. Skolyoz tanısı için bir nöroloji uzmanı veya ortopedi uzmanına danışmak ve gerekli değerlendirmeleri yaptırmak önemlidir.

Çocukluk Çağı Skolyozunda Tanı Nasıl Koyulur?

Çocukluk çağı skolyozunun tanısı, bir doktor tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirme ve çeşitli görüntüleme testleriyle konulur. Aşağıda, çocukluk çağı skolyozunun tanısının konulmasında kullanılan yaygın yöntemler sıralanmıştır:

  1. Fizik Muayene: Bir doktor, çocuğun omurgasını ve vücudunu dikkatli bir şekilde muayene eder. Omuz ve kalça seviyelerinde asimetri, belirgin omurga eğriliği, omurgada deformiteler veya göğüs kafesi anormallikleri gibi skolyozla ilişkili belirtiler aranır.
  2. Adams Testi: Bu test, skolyozu tespit etmek için yaygın olarak kullanılır. Çocuk öne doğru eğilirken doktor omurganın düzgün olup olmadığını ve eğriliklerin varlığını değerlendirebilir.
  3. Eğimli Yüzey Radyografi (İleri Radyografiler): Bu test, omurganın eğrilik derecesini ve şeklini değerlendirmek için kullanılır. İleri radyografiler, omurganın ön ve yan görünümlerini gösteren çekimlerdir.
  1. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): MRI, omurga ve omurilikteki anormallikleri daha ayrıntılı bir şekilde görmek için kullanılabilir. Özellikle skolyozun nedeni araştırılırken veya nöromüsküler nedenler araştırılırken MRI’lar gereklidir.
  2. Bilgisayarlı Tomografi (BT): BT taramaları, omurgadaki kemik yapıları ve omuriliği daha detaylı olarak görüntülemek için kullanılabilir. Özellikle konjenital skolyoz gibi durumlarda BT taramaları faydalı olabilir.
  3. Nörolojik Değerlendirme: Bazı skolyoz türleri nöromüsküler bozukluklarla ilişkili olabilir. Bu nedenle, çocuğun nörolojik durumunun değerlendirilmesi önemlidir.

Tanı, çocuğun omurgasında eğrilik ve anormalliklerin tespit edilmesiyle başlar ve daha sonra görüntüleme testleriyle teyit edilir. Skolyozun tipi, derecesi ve nedenine bağlı olarak uygun tedavi planı oluşturulur. Erken teşhis, çocuğun omurgasının daha iyi bir şekilde büyümesini desteklemeye ve skolyozun ilerlemesini durdurmaya yardımcı olabilir. Bu nedenle, çocuklarda omurga deformiteleri veya skolyoz belirtileri fark edildiğinde bir doktora başvurmak önemlidir.

Çocukluk Çağı Skolyozu Nasıl Tedavi Edilir?

Çocukluk çağı skolyozunun tedavisi, skolyozun derecesine, çocuğun yaşına, büyüme potansiyeline ve skolyozun nedenine bağlı olarak değişebilir. Tedavi genellikle eğrilik derecesinin ve büyümenin hızının takip edilmesini içerir ve çocuğun durumu ve ihtiyaçlarına göre düzenlenir. Çocukluk çağı skolyozunun tedavi yöntemleri şunları içerebilir:

  1. İzlem ve Gözlem: Hafif derecede skolyoz vakalarında, doktorlar omurganın durumunu düzenli olarak izleyebilir ve büyümenin hızına göre tedaviye ihtiyaç duyulup duyulmadığını değerlendirebilir. Bu dönemde ameliyat gerekmeyebilir, ancak düzenli kontroller ve gözlem önemlidir.
  2. Korse Tedavisi: Orta dereceli skolyoz vakalarında, korse tedavisi kullanılabilir. Korse, omurganın eğrilik derecesini düzeltmese de eğrilik ilerlemesini durdurmayı veya yavaşlatmayı hedefler. Korse, çocuğun büyüme döneminde omurganın daha iyi bir şekilde büyümesine yardımcı olabilir.

3. Fizik Tedavi ve Egzersiz: Fizik tedavi ve egzersiz programları, skolyozu olan çocukların kas gücünü artırmak, esnekliği iyileştirmek ve omurga duruşunu desteklemek için tasarlanır. Bu programlar, çocuğun günlük yaşam aktivitelerinde daha iyi bir duruş ve hareketlilik elde etmeye yardımcı olabilir.

  1. Cerrahi Müdahale: Skolyozun ciddi ve ilerleyici olduğu vakalarda veya diğer tedavilere yanıt vermediği durumlarda cerrahi müdahale düşünülebilir. Cerrahi, omurganın düzeltilmesi ve stabilizasyonunu amaçlar.

Pediatrik skolyoz tedavisinde uygulanan cerrahi teknikler şunlardır:

  1. Posterior Spinal Fusion (PSF): Bu yöntemde, çocuğun sırt tarafından bir kesik açılarak omurganın eğriliği düzeltilir. Omurların üzerine metal çubuklar ve vida benzeri implantlar yerleştirilir ve bunlarla omurganın doğru hizalanması sağlanır. Daha sonra kemik greftleri kullanılarak omurlar birbirine kaynatılır. Bu işlem omurganın daha düzgün bir hale gelmesini ve eğriliklerin kontrol altına alınmasını sağlar.
  1. Anterior Spinal Fusion (ASF): Bu yöntemde, çocuğun karın tarafından bir kesik açılarak omurga ön tarafından yaklaşılarak düzeltilir. Omurga üzerine implantlar ve greftler yerleştirilerek omurga kemiklerinin birleşmesi sağlanır.
  2. Growth-Friendly Surgery: Bazı genç hastalarda omurganın doğal büyüme potansiyelini korumak için büyüme dostu (growth-friendly) cerrahi teknikler kullanılabilir. Bu tekniklerde, omurga düzeltme işlemi yapılırken aynı zamanda omurganın büyümesini desteklemek amacıyla büyüme plakları (growing rods) veya büyüme destekleyici implantlar kullanılabilir. Bu sayede, çocuğun omurgası büyümeye devam ederken düzeltilmiş bir pozisyonda kalabilir ve tekrarlayan ameliyat ihtiyacı azalır.
  3. Hemivertebra Resection: Eğriliğe neden olan omurlardan bir kısmı çıkarılarak omurganın düzeltilmesi sağlanır.
  4. Vertebral Body Tethering (VBT): Bu teknik, omurlar arasına bir çubuk yerleştirilerek omurga eğriliğinin kontrol altına alınmasını hedefler. Omurganın doğal büyüme potansiyelini korurken, eğriliğin düzelmesini sağlar.
  5. Artificial Disc Replacement: Bu yöntemde, eğriliğe neden olan omur diskleri çıkarılır ve suni disklerle değiştirilir.
  6. Ponte osteotomisi: Skolyoz tedavisinde kullanılan bir cerrahi işlem yöntemidir. Bu yöntem, özellikle ergenlik dönemindeki idiopatik skolyoz vakalarında uygulanabilir. Ponte osteotomisi, omurgada meydana gelen eğriliği düzeltmek için omurilik çevresinde yapılan kesileri içerir. Bu kesiler, omurilikteki baskıyı ve gerilmeyi azaltarak omurgadaki eğriliği düzeltmeye yardımcı olur. Ponte osteotomisi, omurgadaki esnekliği artırmak ve daha iyi bir düzeltilmiş duruş sağlamak için uygulanır.

Pediatrik skolyoz cerrahisi, her çocuk için uygun olmayabilir ve cerrahi öncesinde çocuğun yaşına, eğrilik derecesine, omurga yapısına ve diğer sağlık durumlarına bağlı olarak cerrahi planı belirlenir. Tedavi, bir pediatrik skolyoz uzmanı tarafından planlanmalıdır. Cerrahi sonrası rehabilitasyon süreci de önemlidir ve çocuğun omurgasının iyileşmesini ve güçlenmesini desteklemek için fizik tedavi ve diğer uzmanlar tarafından yönlendirilen tedaviler uygulanır.

Ameliyatlar Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?

Çocukluk çağı skolyozu ameliyatları sonrası dikkat edilmesi gereken bazı önemli konular vardır. Ameliyat sonrası süreçte, çocuğun hızlı ve sağlıklı bir şekilde iyileşmesi için aşağıdaki önlemler alınmalı ve önerilere uyulmalıdır:

  1. Ameliyat Sonrası Bakım: Ameliyat sonrası dönemde, çocuğun ameliyat bölgesi özenle bakılmalı ve enfeksiyon riskini azaltmak için doktorun talimatlarına uyulmalıdır. Ameliyat bölgesine yönelik bandajlar ve pansumanlar düzenli olarak değiştirilmeli ve temiz tutulmalıdır.
  2. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Ameliyat sonrası dönemde fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılım önemlidir. Bu programlar, çocuğun kas gücünü artırmak, esnekliği iyileştirmek ve omurga duruşunu desteklemek için tasarlanmıştır.
  3. Ağrı Yönetimi: Ameliyat sonrası dönemde ağrı yönetimi önemlidir. Çocuğun ağrılarına yönelik doktorun reçete ettiği ilaçları düzenli olarak kullanması ve ağrıları hakkında doktoruyla iletişim halinde olması gerekmektedir.
  4. Denge ve Hareket: Ameliyat sonrası dönemde çocuğun dengesini ve hareket kabiliyetini geri kazanması önemlidir. Bu nedenle, çocuk fizik tedavi uzmanları tarafından belirlenen egzersizleri düzenli olarak yapmalı ve hareketlerini kontrollü bir şekilde yapmayı öğrenmelidir.
  5. Düzenli Doktor Kontrolleri: Ameliyat sonrası dönemde düzenli doktor kontrollerine gitmek önemlidir. Bu kontrollerde ameliyat sonrası iyileşme süreci izlenir, herhangi bir komplikasyon tespit edilir ve gerekli tedbirler alınır.
  6. Aktiviteler ve Fiziksel Yük: Ameliyat sonrası dönemde çocuğun ağır fiziksel aktivitelerden ve yüksek fiziksel yüklerden kaçınması gerekebilir. Doktorun önerilerine uyarak çocuğun hangi aktiviteleri ne zaman yapabileceği konusunda bilgi sahibi olunmalıdır.

Ameliyat sonrası süreç, her çocuk için farklılık gösterebilir ve iyileşme süreci bireysel faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, çocuk ve ailesi, doktorun önerilerine uymalı, düzenli olarak iletişim halinde olmalı ve herhangi bir endişe veya sorun olduğunda hemen doktora başvurmalıdır. Ameliyat sonrası dönemde özenli bir bakım ve tedavi, çocuğun sağlıklı bir şekilde iyileşmesine ve günlük yaşam aktivitelerine dönmesine yardımcı olacaktır.