Stereotaktik beyin biyopsisi, kafatası açılıp doğrudan beyin dokusunun içine girilmeden yapılan bir tür cerrahi işlemdir. Bu prosedür, beyin lezyonlarının (örneğin tümörlerin veya diğer anormalliklerin) doğasını belirlemek için kullanılır. Stereotaksi, üç boyutlu koordinatların kullanılarak hedeflenen bir bölgeye doğru hassas bir şekilde yönlendirilmiş cerrahi bir işlem yapma tekniğidir.

Stereotaktik beyin biyopsisi, aşağıdaki adımlardan oluşan bir süreci içerir:

  1. Görüntüleme: Genellikle manyetik rezonans görüntüleme (MRG) veya bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılarak, beyindeki anomaliyi veya hedeflenen bölgeyi belirlemek için detaylı görüntüler alınır.
  2. Hedef belirleme: Görüntüler, bilgisayar tabanlı özel yazılımlarla analiz edilir ve beyindeki lezyonun kesin konumu belirlenir.
  3. Cerrahi planlama: Stereotaktik çerçeve veya başlık gibi cihazlar, hastanın kafasına sabitlenir. Bu çerçeve, beyinle ilişkili üç boyutlu koordinatlara dayanarak hedeflenen bölgeye yönlendirilir.
  4. Biyopsi: Hedeflenen bölgeye doğru bir iğne veya ince bir tüp (trokar) yönlendirilir. Stereotaktik rehberlikle, bu iğne veya tüp lezyona ulaşır ve biyopsi alınır. Bu alınan örnek daha sonra patoloji laboratuvarında incelenir ve lezyonun doğası belirlenir.

Stereotaktik beyin biyopsisi, açık cerrahiye göre “çok daha az” minimal-invazif bir yöntemdir ve genellikle tümörlerin iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığını belirlemede, tedavi planlamasında ve hastalığın ilerlemesini izlemede kullanılır. Cerrahi riske maruz kalmadan doğru tanı koymak için önemli bir araçtır. Ancak, her cerrahi işlem gibi, potansiyel riskleri ve komplikasyonları da olabilir, bu nedenle her hasta için özgün durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Stereotaktik beyin biyopsisinin, uygun durumlarda, başarılı bir şekilde kullanıldığı birçok beyin hastalığının tanısında önemli bir rolü vardır.